CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, “4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisini yakından ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci teamüllerin dışında başlatıldı. Bu koşullar altında, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinden kamu emekçileri lehine bir sonuç çıkmasını beklemek gerçekçi değildir.” dedi.
Taşcıer, partisinin genel merkezinde çalışma hayatında yaşanan son gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Geçen hafta imzalanan 2025-2026 Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nün işçilerin derdine derman olmadığını ifade eden Taşcıer, memur ve memur emeklilerinin protokol sürecinde yaşananlar nedeniyle gelecekleri adına kaygı duyduğunu öne sürdü. Taşcıer, “4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisini yakından ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci teamüllerin dışında başlatıldı. Bu koşullar altında, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinden kamu emekçileri lehine bir sonuç çıkmasını beklemek gerçekçi değildir.” ifadesini kullandı.
Temmuz ayı itibarıyla açlık sınırının 26 bin 413, yoksulluk sınırının ise 86 bin 36 liraya yükseldiğini öne süren Taşcıer, “Asgari ücret bugün Türkiye’de geçim ücreti olmaktan çıkmış, açlık sınırının dahi altına gerileyerek insanca yaşam hakkını ihlal eden bir düzeye indirgenmiştir.” diye konuştu.
Çalışma sürelerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Taşcıer, Türkiye’de haftalık çalışma süresinin 45 saat, Avrupa ülkelerinde bu sürenin 33 saat olduğuna işaret etti.
Mağaza ve market sektöründe çalışan işçilerin günde 10-12 saat, asgari ücret veya biraz üstü ücretlere çalıştığını belirten Taşçıer, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya yansıyan bazı görüntüler bu büyük zincir marketlerdeki çalışma koşullarını ortaya çıkardı. Yorgunluktan çalışamayıp yere düşenleri, bir sandalyenin dahi olmadığı kasalarda uzun saatler boyunca ayakta çalışan ve neticesinde bayılan kasiyerleri, çöp yığınlarının altında kalan personelleri gördük. Uzun çalışma sürelerini, buna bağlı iş cinayetlerini ve iş yerlerinde işçi sağlığı ile güvenliğini tehdit eden tüm koşulları ortadan kaldırmak, bunların takibini ve denetimini yapmak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının asli görevidir.”