Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içindeki yönetim mücadelesi, 2025 yılında kritik bir dönemece girdi. 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultayların iptali için açılan dava, yalnızca hukuki değil siyasi sonuçlarıyla da Türkiye gündemini yakından ilgilendiriyor. Ankara’daki mahkeme süreci, partinin mevcut yönetim yapısını doğrudan etkileyebilecek kararlar için belirleyici bir eşik oluşturuyor. Peki, CHP Kurultay Davasında sonuç ne oldu, karar belli oldu mu? CHP Kurultay Davası bitti mi? Mutlak Butlan kararı çıktı mı? CHP Kurultay davasına dair detaylar haberimizde!
CHP KURULTAY DAVASINDA SONUÇ NE OLDU?
CHP’nin 38. ve 21. kurultaylarının iptali için açılan dava, 24 Ekim 2025 tarihinde Ankara’da görüldü. Mahkeme, duruşma sırasında herhangi bir karar açıklamadı ve davayı erteledi. Bu erteleme, partideki yönetim belirsizliğinin devam etmesine yol açarken, tarafların yeni delil ve savunmalarını sunmaları için zaman tanımış oldu.
CHP KURULTAY DAVASINDA KARAR BELLİ OLDU MU?
Henüz dava sonucunda kesin bir karar açıklanmadı. Mahkeme, tarafların savunmalarını ve sunacağı ek belgeleri değerlendirmek için süre istedi. Bu gelişme, sürecin uzayacağını ve parti içi tartışmaların devam edeceğini gösteriyor. Kararın açıklanması, hem hukuki hem de siyasi olarak büyük önem taşıyor.

CHP KURULTAY DAVASI BİTTİ Mİ?
Hayır, dava süreci halen devam ediyor. Mahkeme, bugüne kadar elde edilen deliller ve iddiaların doğruluğunu titizlikle incelemeye devam ediyor. Delegelere maddi menfaat sağlandığı, oyların rüşvet karşılığı satın alındığı ve divan başkanının tarafsız davranmadığı iddiaları, davanın seyrini belirleyecek ana unsurlar arasında bulunuyor.
CHP KURULTAY DAVASINDAN MUTLAK BUTLAN ÇIKAR MI?
Mutlak butlan, hukuki işlemin baştan itibaren geçersiz sayılması anlamına gelir. CHP kurultay davasında bu ihtimal gündeme geldi. Eğer mahkeme kurultayları mutlak butlan ile geçersiz sayarsa, mevcut genel başkanlık yapısı yok hükmünde kabul edilecek. Bu durumda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden göreve dönmesi ya da görevi kabul etmemesi halinde partiyi kurultaya götürecek bir çağrı heyetinin atanması gibi senaryolar gündeme gelecek. Bu karar, sadece hukuki değil, siyasi sonuçlarıyla da Türkiye siyasetinde geniş yankı uyandırabilecek nitelikte.