Bursa’da El Yapımı Kılıç Geleneği Yaşatılıyor

Bursada El Yapimi Kilic Gelenegi Yasatiliyor Bursada El Yapimi Kilic Gelenegi Yasatiliyor

Bursada El Yapimi Kilic Gelenegi Yasatiliyor

BURSA’da Turgut Aydemir (60), babasından devraldığı bıçakçılık mesleğinde kendisi geliştirip, 15 yıldır dönemin teknik ve estetiğine uygun el yapımı kılıç üretiyor. Kılıcı sipariş eden kişinin fiziksel özelliklerine göre özel çizimler yapan ve buna göre kılıç üreten Aydemir, tarihi dizi yapımlarına özel kılıçlar da yapıyor.

Dönemin profesyonel askerleri tarafından kullanılan, yapısı ve kulanım şekline göre değişen kılıçlar tarihte önemli bir yer alıyor. Türk savaş tarihinin de simgesi olan kılıç, Osmanlı döneminin son çeyreğine kadar askerlerin vazgeçilmez unsurları arasında yer aldı. Savaş teknolojisinin gelişmesiyle birlikte zamanla sadece dekoratif amaçla üretilen kılıçlar, aslından uzaklaşmaya başladı. Bursa’da 50 yıldır bıçak ve kılıç ustalığı yapan Turgut Aydemir ise bu geleneği yaşatmaya devam ediyor. Son 15 yıldır toplu üretim yerine, bireysel siparişler ve tarihi dizi yapımları için özel kılıçlar üreten Aydemir, her kılıcı tarihi dönemine uygun olarak elde şekillendiriyor. Ham aldığı çeliği ateşte ısıtıp eriterek, çekiç darbeleriyle şekillendiren Turgut Aydemir, kılıcın kınını ise yıllarca kurutulmuş ağaçlardan hazırlıyor.

‘SERİ ÜRETİM YAPMIYORUM’

Aydemir, sipariş eden kişinin fiziksel özelliklerine göre özel çizimler yaparak kılıcı buna göre ürettiğini, piyasa genelindeki kılıçların ise sadece görsel amaçlı üretilip, geleneksel el işçiliğini ve tarihsel doğruluğu yansıtmadığını söyledi. Kılıç üretimine, baba mesleği olan bıçakçılıkla başladığını belirten Turgut Aydemir “İlkokulu bitirince bıçakçı ustası olan babamın yanında çalışmaya başladım. Yaklaşık 50 yıldır bu işi yapıyorum. Kılıç tarzı çalışmalarım ise 15 yılı geçmiştir. Daha iyi, daha farklı ve yapılmayan şeyleri yapmaya çalışıyorum. 15 yıldır kişiye özgü çalışarak, seri üretim yapmıyorum. Kişi kendi modelini çizebilir, birlikte de tasarlayabiliyoruz. İstediği malzemelere göre üretim yapıyoruz ve bu şekilde çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

‘MODELLERİ BELLİ DÖNEMLERE BAĞLIDIR’

Yaptığı kılıçların imitasyondan uzak, dönemine uygun bir şekilde tasarlandığını dile getiren Aydemir, “Yaptığımız işin geçmişini, nereden geldiğini, nasıl ortaya çıktığını da araştırıyoruz. Benim işimde imitasyon yok, çalışmalarımız tamamen tarihsel temel üzerine kurulu. O dönem nasıl yapıldıysa, biz de aynı şekilde üretmeye çalışıyoruz. Halkın bildiği gibi çok çeşitli kılıç olduğunu düşünmek yanlış. Halk genellikle yüzlerce kılıç modeli olduğunu sanıyor, ama aslında öyle değil. Kılıç modelleri belli dönemlere bağlıdır” diye konuştu.

‘OSMANLI İLE ÖZDEŞLEŞMİŞTİR’

Kılıçların, dönemin zırhlarına göre şekillendiğini belirten Turgut Aydemir, “Selçuklu dönemi ve Osmanlı’nın ilk dönemlerinde belirli modeller kullanılmıştır. Türklerin kullandığı hafif tipler vardır. 1600’lü yıllarda metal zırha geçilince, ordular yalmanlı modele geçti. Bu model birçok yerde Osmanlı ile özdeşleşmiştir. Metal zırhın zayıf noktalarında daha rahat iş yapmak için bu model gündeme gelmiştir” ifadelerini kullandı.

‘BİR KILIÇ BİR AYDA ORTAYA ÇIKIYOR’

Çiziminden yapımına kadar tüm aşamaları kendisinin yaptığını ifade eden Aydemir, “Çizimler bana ait. A’dan Z’ye tüm detaylar burada. Kınıyla, işlemesiyle, hepsi bitmiş olarak sunuyoruz. Ortalama iki kişi bir ayda bir kılıç ortaya çıkarıyoruz. Dövmeden başladığımızda bir ya da iki usta zaten çalışmaya başlıyor. Kın için kullandığımız ağaçları, en az 10 yıl kurutuyoruz. Özel ağaç alıp, 10 yıl bekletiyoruz ki içinde çalışma yapılamasın. Kın dikişlerinde Türklere özgü tel dikiş teknikleri kullanıyoruz. Bir kişi kılıçla çalışırken, diğeri kınla uğraşıyor ve bir ayda kılıç toplanıyor. Kütle olarak aldığımız çeliği döverek şekillendiriyoruz. O dönem nasılsa şimdi de aynı yöntemle çalışıyoruz. Hazır plakalardan gelen çelikle üretim yapmıyoruz” dedi.

‘BEN ONLARA KILIÇ DEMİYORUM’

Kılıç üretiminde fabrikasyon üretimlerin aslını taşımadığını da vurgulayan Turgut Aydemir, “Türkiye’de dövme olarak yeni yeni denemeler yapan arkadaşlarımız var. Sağ olsunlar ama seri üretim yapanların çoğu sanayi usulü, imitasyon şeklinde üretim yapıyorlar. Ben onlara kılıç demiyorum. Çünkü kılıç kendi başına bir şeydir, boyu, eğriliği isteğe göre keyfi değiştiremeyiz. Kılıç, ait olduğu dönemin modelidir. Dönem neyse o model geçerlidir. Ben babamdan aldığım bu işi geliştirerek, dönemin şartlarına uygun şekilde kılıç yapıyorum. Dönemine uygun yapılmayan kılıçlar, geleneğin özünü zedeliyor. Halk bunu bilmediği için yapılan ve aslına uygun olmayanlara, kılıç diyor” diye konuştu.