Menajerlik şirketi sahibi Ayşe Barım, ilk olarak Serenay Sarıkaya ile ilgili yaşanan gelişmelerle kamuoyunun dikkatini çekti. Bu olay üzerine başlatılan soruşturma kapsamında birçok ünlü isim ifadeye çağrıldı. Daha sonra Gezi Parkı olaylarıyla bağlantılı olarak tutuklanan Barım, uzun süredir devam eden bu soruşturma sürecinde gözaltında tutuldu. Ayşe Barım davası ile ilgili bütün detaylar haberin devamında yer alıyor. Ayşe Barım neden tutuklandı? Ayşe Barım’ın dava süreci nasıl ilerliyor?
AYŞE BARIM NEDEN TUTUKLANDI
Ayşe Barım, medyada yer alan tekelleşme iddialarının yanı sıra Gezi Parkı olaylarıyla ilgili başlatılan soruşturmanın da merkezinde yer aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Taksim’deki Gezi Parkı eylemlerine katıldığı iddiaları üzerine yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Barım, savcılık ifadesinin ardından “hükümeti devirmeye teşebbüse yardım etmek” suçlamasıyla tutuklandı. Bu soruşturma sürecinde Barım hakkında, “şiddet ve zor kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini görev yapmaktan alıkoymaya veya tamamen ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek” suçundan 22 yıl 6 ay ile 30 yıl arasında hapis cezası talebiyle iddianame hazırlandı. İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte Ayşe Barım, 7 Temmuz’da hakim karşısına çıktı.
AYŞE BARIM DAVASINDA SON DURUM NE?
Taksim’deki Gezi Parkı olaylarının organize edilmesinde rol aldığı iddiasıyla “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlamasıyla 28 Ocak’ta tutuklanan Ayşe Barım, hakkında 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis talebiyle yargılandığı davada hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Barım’ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, ikinci duruşmanın 1 Ekim’de yapılmasına karar verildi.
AYŞE BARIM DAVASINDA NELER OLDU?
Duruşmada Savunma yapan menajer tutuklu sanık Ayşe Barım, “Benimle ilgili bütün iddialar asılsızdır. Bu iddialar, sosyal medya mecrasında kimliği belirsiz kişiler tarafından yayılmış asılsız iddialardır. 23 yıldır menajerlik yapıyorum. 23 yıldır ekibimle birlikte çok büyük başarılara imza attık ama bir anda sosyal medyada hakkımda iftira kampanyasıyla, büyük bir karalama kampanyası başlatıldı. Avukatım aracılığıyla itiraz etmek istedim fakat kimlikleri bulunamadı. İlk kampanya, benim birlikte çalışmaktan gurur duyduğum bir kadın oyuncu üzerinden gayriahlaki para kazandığım iddiasıydı. Avukatlarım bunları yayanların kimliğini tespit edemiyordu. Benim için sektörde tekelci, olumsuzlukların sebebi gibi gözüktüğüm yeni bir kimlik yaratıldı” dedi.