(TBMM) – İYİ Parti’nin TBMM Genel Kurulu’nda Asgari Ücret Tespit Komisyonu‘nda işçi temsilinin dışlanması riskinin önlenmesi, daha adil ve katılımcı bir modelin oluşturulmasına yönelik verdiği araştırma önergesi reddedildi. CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu şekilde devam ederse, asgari ücretli ve dar gelirli ezilmeye devam edecek, satın alma gücü giderek eriyecektir. Siyasi baskı aracı olarak Merkez Bankası veya Hazine ve Maliye Bakanı bu komisyonun üzerine baskı yapmaktan vazgeçmeli, bağımsız bir komisyon oluşturulmalıdır” dedi.
İYİ Parti’nin Asgari Ücret Tespit Komisyonu‘nun sekretaryasını yöneten genel müdürlüğün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde Cumhurbaşkanlığı’na bağlı bir bakanlık birimi olarak yapılandırılmasının doğurduğu sonuçların araştırılması, işçi temsilinin dışlanması riskinin önlenmesi, daha adil ve katılımcı bir modelin oluşturulmasına yönelik TBMM Genel Kurulu’nda verdiği araştırma önergesi, AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Önergenin gerekçesini açıklamak üzere söz alan İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, şunları söyledi:
“Bir zamanlar bu ülkede adına gerçekten Asgari Ücret Tespit Komisyonu denilebilecek bir yapı vardı. Taraflar oturur, tartışırdı; masada en azından bir denge görüntüsü bulunurdu. İşçinin sesi azdı belki ama tamamen susturulmamıştı. Bugünse geriye yalnızca adı kaldı. Ortada talimatla toplanan, patronla hükümetin karşılıklı onay törenine dönüşmüş bir masa var. 22 yıllık iktidar, sendikal alanı da kendi denetim sahasına çevirdi. Gerçek sendikacılığın yerini sarı sendika olarak bilinen, iktidarın gölgesinden çıkamayan yapılar aldı. Masaya işçi adına oturuyorlar ama kalktıklarında yalnızca iktidarın talebini imzalıyorlar. Her kurumu kendine benzeten iktidar, burayı da payına düşeni kadar çürüttü. Sunduğumuz araştırma önergesi, bir eleştiriden öte bir çağrıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı yeniden ele alınmalıdır. İşçi tarafının temsil genişletilmeli, kararlar yargı denetimine açılmalı, TBMM bu sürece yeniden dahil olmalıdır.”
Ekmen: Bu karar alma mekanizması şu anda tamamen denetim dışıdır
Komisyonda şeffaf, çoğulcu ve adil bir ücret belirleme sisteminin olmadığını belirten Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Mehmet Emin Ekmen, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun gerek yapısı, gerek içindeki çoğulculuk, gerek kararlarının ne siyasi ne yargısal bir denetime tabi olmaması gibi sebeplerle işçinin hakkının yendiği, işveren lehine birtakım durumların tespit edildiği duruma dönüştüğü açıktır. Ortada şeffaf, çoğulcu ve adil bir ücret belirleme sistemi söz konusu değildir. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne kadar bir şekilde Meclis ve Bakanlar Kurulu tarafından denetlenen bu karar alma mekanizması şu anda tamamen denetim dışıdır. Bu denetim dışılığın sonuçlarını asgari ücretle çalışan vatandaşlarımız iliklerine kadar yaşamaktadır” şeklinde konuştu.
Tiryaki: İşveren ve hükümetin oylarıyla asgari ücretin ne kadar olacağına karar veriliyor
DEM Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki de komisyonun oluşturulma şeklini eleştirerek, “Bu komisyon iki açıdan sorunlu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu güya işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşuyor ama garip biçimde bu 15 kişilik komisyon çoğunlukla, neredeyse tamamında işveren ve hükümetin oylarıyla asgari ücretin ne kadar olacağına karar veriliyor. Bir diğeri de komisyonun oluşum biçimini belirleme yetkisinin Cumhurbaşkanlığı’na verilmiş olması. Şu ana kadar komisyonun yapısı değiştirilmedi ama Cumhurbaşkanı isterse bu komisyonu 20 tane işveren temsilcisinden, 20 tane hükümet temsilcisinden, 1 tane de işçi temsilcisinden oluşturabilir” diye konuştu:
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, komisyonun çalışma şekline ilişkin eleştirilerini şöyle yöneltti:
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişle beraber maalesef bağımsız bir şekilde karar alma mekanizmasını kaybetmiş durumda. Çalışma Genel Müdürlüğü genel sekreterya görevini yapıyor ve Cumhurbaşkanı kararıyla uygulamaya geçiliyor. Yani hükümet temsilcileri ve işveren temsilcilerinin çoğunluk kararıyla, istenildiği şekilde asgari ücret tespit edilmiş oluyor. Öyle mi olmalı? Tabii ki öyle olmamalı.
Asgari ücret 22 bin 104 TL. Biz yılın yarısında da ifade etmiştik ara zam olsun diye. O zaman için 30 bin 400 TL olmalı demiştik. Ancak geçen süre içerisinde satın alma gücü eridi. Bu süre içinde 5 bin 600 TL’lik bir kayıp yaşandı. Yani şu anda asgari ücretin en az 36 bin 000 TL olması gerekiyor. Önümüzdeki dönem içerisinde de beklenen enflasyona göre zam yapılacağı için, bu asgari ücret enflasyon oranı altında erimeye devam edecek. 22 bin 104 TL asgari ücretin saatlik karşılığı Türkiye’de 92 TL’dir. Bir bardak kahve 130 TL olmuş, bir simit-çay 70 TL olmuş, 1 kilo peynir 400 TL’ye ulaşmış. Bir işçi, bir saatlik emeğiyle bir kahve dahi içemiyor.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu şekilde devam ederse, asgari ücretli ve dar gelirli ezilmeye devam edecek, satın alma gücü giderek eriyecektir. Siyasi baskı aracı olarak Merkez Bankası veya Hazine ve Maliye Bakanı bu komisyonun üzerine baskı yapmaktan vazgeçmeli, bağımsız bir komisyon oluşturulmalıdır. Bu araştırmanın da bu Meclis’te yapılması ve denetleme gücünün yeniden Meclis’e aktarılması gerekmektedir.”