Arçelik, geleceğe yönelik hedeflerini içeren 2024 Entegre Raporu ile TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, sürdürülebilirliği “Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” vizyonuyla iş stratejisinin merkezine konumlandıran Arçelik, 2024’ü kapsayan iki rapor yayımladı.
Arçelik’in 2024 Entegre Raporu’nda şirketin çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki performansının yanı sıra iklim kriziyle mücadelede attığı adımlar ve bilim temelli hedeflere yer verildi.
Amerikalı gökbilimci Carl Sagan’ın “Soluk Mavi Nokta” metaforundan ilhamla hazırlanan rapor, gezegenin karşı karşıya olduğu risklere dikkati çekerken, Arçelik’in bu riskler karşısında üstlendiği rollere değiniyor.
Uluslararası Entegre Raporlama Çerçevesi (IIRC), Küresel Raporlama Girişimi (GRI), Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) çerçeveleri doğrultusunda hazırlanan 2024 Entegre Raporu, “çifte önemlilik analizi” (double materiality assessment) yaklaşımını içeriyor.
Bu analiz, sürdürülebilirlik konularının hem şirketin faaliyetlerine hem de topluma ve çevreye etkisini değerlendirerek, iç ve dış paydaşların içgörüleriyle harmanlıyor ve somut aksiyonlara temel oluşturuyor.
Arçelik’in 2024 TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu’nda ise iklim ve sürdürülebilirlik kaynaklı risk ve fırsatların finansal performans üzerindeki etkilerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelere yer veriliyor.
Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini esas alan rapor, söz konusu risk ve fırsatların Arçelik’in stratejisine, yönetişim yapısına, risk yönetimi süreçlerine ve belirlenen hedeflerine yansımalarını paydaşlarla açık biçimde paylaşmayı amaçlıyor.
Arçelik, iklim eylemini genişletiyor
Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından onaylanan Arçelik’in sürdürülebilirlik hedefleri, “1,5 derece senaryosuyla” uyumlu şekilde belirlendi. Şirket, 2022 baz yılına göre 2030’a kadar mutlak Kapsam 1 ve 2 emisyonlarıyla ürün kullanımından kaynaklanan mutlak Kapsam 3 emisyonlarını yüzde 42 azaltmayı, 2050’ye kadar ise Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarını yüzde 90 düşürmeyi taahhüt ediyor.
Arçelik’in toplam karbon ayak izinin yüzde 99’unu Kapsam 3 emisyonlar oluştururken, bunun yaklaşık yüzde 80’i ürünlerin kullanım aşamasında ortaya çıkıyor. Bu nedenle şirket, iklim eylemini kendi operasyonlarının yanı sıra ürün tasarımından tedarik zincirine kadar tüm süreçlere genişletiyor.
Döngüsel ekonomi yaklaşımını iş modeline entegre eden şirket, geçen yıl dünya genelindeki yenileme ağıyla 114 bin 468 ürünün ömrünü uzattı. Elektronik atık oluşumunun önlenmesine katkı sağlayan bu çalışmalar, şirketin sürdürülebilirlik stratejisinde önemli bir dönüm noktası olarak konumlanıyor.
Şirketin Eskişehir, Ulmi ve Ankara’daki işletmeleri, yeşil elektrik kullanımı, gelişmiş su arıtma sistemleri ve kaynak verimliliği esasına dayalı üretim süreçleriyle sektörün dönüşümüne öncülük ediyor.
Yeni pazarlarda da çevresel dayanıklılık odağını sürdüren Arçelik, Mısır’daki üretim tesisini sıfır atık ve döngüsel tasarım yaklaşımıyla inşa ederken, Bangladeş’te 4 metre yüksekliğindeki su taşkını bariyerleriyle gelecekteki iklim risklerine karşı dayanıklı altyapılar oluşturdu.
“Somut adımlarla ortaya koyduk”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Arçelik Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Bulgurlu, sürdürülebilirliğe bağlılıklarını yalnızca söylemlerle değil, somut adımlarla ortaya koyduklarını belirtti.
Geçen yıl hayata geçirdikleri 332 enerji verimliliği projesiyle yaklaşık 60 bin gigajul enerji tasarrufu sağladıklarını vurgulayan Bulgurlu, şöyle devam etti:
“Üretim tesislerimizin tümünde yeşil elektrik kullanım oranı yüzde 60,5 olarak gerçekleşti. 2024 yılında Ankara fabrikamızın da World Economic Forum’un Global Lighthouse Network’üne dahil edilmesiyle, toplamda üç üretim tesisimiz bu ağın bir parçası haline geldi. Kurulu yenilenebilir enerji kapasitemizi ise 90,2 MWp’ye çıkararak hem emisyonlarımızı hem de operasyonel maliyetlerimizi azaltmaya devam ediyoruz. Bilim temelli hedeflerle şekillenen net sıfır yolculuğumuzda kararlılıkla ilerliyoruz.”
Sürdürülebilirliğin, emisyonları sıfırlamanın yanı sıra daha dayanıklı, kapsayıcı ve döngüsel bir ekonomik model kurmayı gerektirdiğini aktaran Bulgurlu, bu anlayışla 2024’te yalnızca fabrikalarını dönüştürmekle kalmadıklarını, aynı zamanda düşük karbonlu ürünlerin toplam ciro içindeki payını yüzde 71,5’e çıkardıklarını aktardı.
???????Bulgurlu, “Üretimde su verimliliği projelerimizle, 223,650 metreküp su tasarrufu sağladık. Afrika’dan Asya’ya uzanan sosyal etki projelerimizle sürdürülebilirliği sınırlarımızın ötesine taşıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.