AK Parti’li Çelik: Ülkelerin güvenliğini tehdit eden en baş aktör Netanyahu şebekesidir

AK Partili Celik Ulkelerin guvenligini tehdit eden en bas aktor AK Partili Celik Ulkelerin guvenligini tehdit eden en bas aktor

AK Partili Celik Ulkelerin guvenligini tehdit eden en bas aktor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Dünya sistemini, uluslararası hukuku, ülkelerin güvenliğini tehdit eden en baş aktör Netanyahu şebekesidir. Netanyahu şebekesi durdurulmadan, hukuk önünde yargılanmadan diğer konuların konuşulacağı bir zeminin olmayacağı net bir şekilde görülmüştür” dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken parti binası önünde basın mensuplarına açıklamada bulundu. Çelik, toplantıda, AK Parti’ye katılan Seydişehir Belediye Başkanı Hasan Ustaoğlu ve Emirgazi Belediye Başkanı Mesut Mertcan’a rozet takıldığını belirterek, “Önümüzdeki günlerde başka partilerden meclis üyesi arkadaşlarımızın, belediye başkanlarımızın katılımları devam edecek. Bugün, yerel yönetimler başkanlığımızın sunumunun yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığımızın sunumu vardı. Yine aynı şekilde Meclis çalışmalarıyla ilgili sunum ve arkadaşlarımızın kendi yaptığı çalışmalarla ilgili değerlendirmeler yapılıyor” dedi.

‘BARIŞ İSTEYEN BÜTÜN ÜLKERE DÖNÜK BİR SALDIRIDIR’

Ardından İsrail’in Katar’a düzenlediği saldırıya değinen Çelik, “Biz başından beri söylüyorduk; bu iş, ‘sadece İsrail’in kendini savunma hakkı’ diye konuşanları mahcup edecek, onları çok zor duruma düşürecek noktalara gelecek’ diye. Çünkü ilk baştan itibaren bu şebekenin başındaki Netanyahu, David koridorunun kurulmasından, Orta Doğu’daki haritaların değiştirilmesinden bahsediyordu. ve bu saldırganlık Suriye’ye, Lübnan’a, İran’a dönük olarak yayıldığı gibi, Yemen’e yayıldığı gibi son olarak dost ve kardeş Katar topraklarında gerçekleştirildi. Bu, soykırım şebekesinin hiçbir kural tanımadığını ve bu kural tanımamazlıkla birlikte müzakere heyetini bile tuzağa düşürecek kadar sinsi yaklaşımlar içerisinde olduğunu bir kez daha göstermiştir. Gerçekten ateşkesi isteyen ülkeler de bu şekilde hedef alınmıştır. İsrail’in saldırganlığı, barbarca terör eylemi, barış isteyen bütün ülkelere dönük bir saldırıdır. Bir kere daha görülmüştür ki bugün dünya sistemini, uluslararası hukuku, ülkelerin güvenliğini tehdit eden en baş aktör Netanyahu şebekesidir. Netenyahu şebekesi durdurulmadan, hukuk önünde yargılanmadan diğer konuların konuşulacağı bir zeminin olmayacağı net bir şekilde görülmüştür” diye konuştu.

‘GÜNDEM, PKK’NIN FESHİDİR’

Terörsüz Türkiye konusundaki bütün çalışmaları hassasiyetle sürdürdüklerini kaydeden Çelik, “Uygun bir takvimle, uygun bir stratejiyle ilerletiyoruz. Meclis’te komisyon çalışıyor. Cumhur İttifakı olarak bu iradeyi canlı tutuyoruz, canlı tutmakla da kalmıyoruz hedeflerine ulaşması için gereken gayreti gösterip, gereken çalışmaları yapıyoruz. Bunu hem iç siyasetin dili açısından hem dışarıdaki bir takım yaklaşımlar açısından hem yanlış noktalara sürüklenmeye çalışılması hem de bir takım sabotajlara açık hale getirilmesi gibi gündemleri bütünüyle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız bir kere daha bugün MKYK toplantısının açılışındaki konuşmalarında bahsettiler, birilerinin PKK’nın feshi ve silah bırakması dışında bir gündeme, komisyonu ya da Terörsüz Türkiye’yi kaydırmaya çalışarak bir odak kayması üretmesine müsaade etmeyeceğiz. Gündem, PKK’nın bütün şube ve uzantılarıyla, feshi ve silah bırakmasıdır. Bunun dışında başka ajandaların, başka gündemlerin burayı herhangi bir şekilde enfekte etmesine, odak kaybı oluşturmasına müsaade etmemek lazımdır. Odak bellidir, gündem bellidir” ifadelerini kullandı.

‘ADIMLARIN KESİNTİSİZ DEVAM ETMESİ GEREKİR’

Çelik, Terörsüz Türkiye’ye yönelik sabotaj çalışmalarına dikkat çekerek, “Terör devletçikleri oluşturmak isteyen ya da terörü kendi vekalet savaşlarının enstrümanı haline getirmek isteyen ülkelerin, odakların, birtakım karanlık merkezlerin faaliyetlerini de görüyoruz. Bütün buna ajandamızı net tutarak, siyasi gündemimizi net tutarak, eylem planımızı net bir şekilde uygulamaya devam ederek, siyasi dilimizi tüm bu enfeksiyonlardan ve sabotaj faaliyetlerinden koruyarak cevap vereceğiz. Terörsüz Türkiye hedeflerine ulaşılması için Cumhur İttifakı tarafından başlatılan, destek veren siyasi partilerle güçlenen, Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla devlet politikası haline gelen bütün bu çerçeveyi, net çizgilerle korumaya ve hedeflerine ulaştırmaya dönük çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bırakmasıyla ilgili atılacak adımların kesintisiz devam etmesi gerekir. Bu kesintisiz adımların devam etmesi başka olumlu adımları beraberinde getirecektir” değerlendirmesinde bulundu.

‘SİYASİ SİSTEMİN OKSİJENİNİ ARTIRACAK KAPSAMLI BİR PROGRAM’

Çelik, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan Orta Vadeli Program’a ilişkin de, “Bunun içerdiği detaylar, ülkemizin hem ekonomi açıdan hedeflerine ulaşması bakımından hem de dünyanın içinden geçtiği bu türbülanslı dönemde, Türk ekonomisinin tüm bu şoklara hazırlıklı bir şekilde yoluna devam edebilmesi açısından kıymetlidir. Biz parti olarak da bu programda açıklanan bütün unsurları yakın bir şekilde değerlendiriyoruz. Sadece ekonominin teknik tarafıyla ilgili değil; sosyolojik özellikler içeren, sosyal politikalarda olumlu değişiklikler yaratacak olan, siyasi hayatımızla ilgili, siyasi sistemin oksijenini artıracak kapsamlı bir program. Parti olarak bunu desteklediğimizi, bunun unsurlarıyla ilgili çalışmalar yaptığımızı bir kere daha ifade etmek isterim” dedi.

‘GELEN TEHDİTLERİN HİÇBİR HÜKMÜ YOKTUR’

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, “Türkiye’ye şurası saldıracak’ gibi gündemleri dikkate almamak lazım, gündeme almamak lazım. Türkiye, egemen ve kudretli bir ülkedir. Aslında bunları değerlendirmemiz bile bu büyük ülkenin gündemi açısından sadece zaman kaybıdır. Bu kişilere gerektiğinden fazla alan açmakla, gerektiğinden fazla bunları gündem yapmakla ilgili bir sonuç doğuruyor. Türkiye Cumhuriyeti, hiç kimsenin düşmanı değil ama Türkiye Cumhuriyeti’nin milli güvenliğinin pazarlık konusu olmadığını, vatan müdafaasının pazarlık konusu olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin gerek terörle mücadelesini gerek güvenliğini sağlama hususunda uluslararası hukuku, uluslararası toplumla birlikte hareket etmeye ne kadar riayet ettiğini bütün dünya biliyor. Bu çerçevede, bazı ülkelerden gelen tehditlerin de bizim yanımızda hiçbir hükmü yoktur” diye konuştu.

‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNANLARIN HEPSİ CHP’Lİ’

CHP’de yaşanan son gelişmelerin sorulması üzerine Çelik, “Bazı sağduyulu CHP’li isimlerin yaptığı çağrılara rağmen CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve yönetimi, bu meseleyle doğru bir bakış açısıyla yüzleşmekten geri duruyor. Meseleye, kendileriyle AK Parti arasında, kendileriyle hükümet arasında, kendileriyle Cumhur İttifakı arasında bir süreçmiş gibi davranıyorlar. Bu gündemlerden bizim haberimiz yoktu. Bu gündemleri ilk dile getirenler, bu iddiaları ilk dile getirenler CHP’liler. CHP’liler, bazı CHP’lilerin birtakım skandallarla, birtakım usulsüzlüklerle hareket ettiğini ifade ettiler. Bu kamuoyunun gündemine böyle düştü, biz de böyle duyduk. Bu iddialarla ilgili olarak CHP içinde belediye başkanlığı yapmış, meclis üyeliği yapmış kişiler yargıya suç duyurusunda bulundular. Yani, suç duyurusunda bulunanların hepsi CHP’li, suçlananların hepsi CHP’liler. Biz bunun hiçbir tarafında yokuz” ifadelerini kullandı.

‘BECERİKSİZLİĞİNİZİ VATANDAŞI SOKAĞA ÇAĞIRARAK ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ’

Çelik, “Burada yürütülen tartışma bir örtbas etme faaliyetidir. Bunun hiçbir tarafında biz yokuz. Burada en büyük haksızlık milletimize yapılıyor. Siyaset kurumunu kirleten bir şey karşısında CHP, kendi arkadaşları tarafından gündeme getirilen kirliliklerine dönük bir mücadele yürüteceğine, vatandaşı sokağa çağırmaya çalışıyor. Siz kendi meselenizi halletmemişsiniz, beceriksizliğinizi vatandaşı sokağa çağırarak örtbas etmeye çalışıyorsunuz. Bu milletimize, siyaset kurumumuza yapılan bir haksızlıktır. Bir grup, herhangi bir partinin kongrelerinde ya da diğer süreçlerinde usulsüzlük yapmışsa ve bu iddia edilmişse bu doğrudan doğruya sivil siyasetin güvenliğini tehlikeye atan bir durumdur. Siyasetin güvenliğinin dışarıdan tehdit edilmesine müsaade etmediğimiz gibi partilerin içinin yozlaştırılarak ya da karıştırılarak tehdit edilmesine de müsaade etmemeliyiz. Sayın Özgür Özel diyor ki, ‘AK Parti bizim içimizi karıştırmaya çalışıyor’. Bugün oraya bir AK Parti’li mi atanmış? Yine, CHP’liler. İkinci en büyük haksızlık, CHP’ye oy veren ve gönül veren vatandaşlarımıza yapılıyor. Temel mesele, bütün partiler açısından ve siyasetin güvenliği açısından ele alınmalıdır” diye konuştu.

‘HASSASİYETLE ELE ALINACAKTIR’

Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘suça sürüklenen çocuk’ tartışmalarıyla ilgili değerlendirmesine ilişkin de, “İçişleri Bakanımız bu çalışmayı yakın zamanda partimizde değerlendirmek üzere sunacak. Yine Adalet Bakanımız açıkladı; bununla ilgili bir yasal düzenleme yapılması konusunda onlar da çalışmalarını yapıyorlar. Bazı hukukçularımızın da söylediklerinde haklı bir boyutu var. ‘Suça sürüklenmiş çocuk’ kavramını ortadan kaldırırsak bu da çocukların korunmasıyla ilgili evrensel hukukun kazanımlarına zarar verebilir.’ Onu da gündeme alıyoruz. Burada, bir yandan bu çocukların çocuk olarak değerlendirilmesiyle ilgili kategoriler ne olacaktır, terör eylemi ya da cinayet gibi, sonrasında da pişmanlık göstermeyen açıklamalar yaparak ortaya koydukları eylemlerin ‘çocuk’ kategorisinde değerlendirilmeyeceği bir duruma gelinmiştir. Bu da hassasiyetle ele alınacaktır” dedi.

‘AYNI SEÇİM YENİLGİSİNİ TADACAKLAR’

Çelik, son olarak, “CHP’nin başında kimin olacağına dair bir değerlendirme bizim konumuz değil. Bizi ilgilendirmez. Her gelen CHP Genel Başkanı, AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı seçimde yeneceğinden bahsediyor ya da Cumhurbaşkanımıza karşı bir seçim zaferi kazanacağından bahsediyor. Biz de onlara seçim yenilgisi tattırmanın, hangi siyasette yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bundan sonra da aynı seçim yenilgisini tadacaklarından hiçbir şüphem yok. Buradaki mesele, CHP’nin içinde yaşanan bir tartışma. İçinde yaşanan tartışmayı Sayın Özgür Özel çözemiyor. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alarak örtbas edebileceğini zannediyor ya da sürekli olarak sokak çağrısı yapıyor. Özgür Özel’in gündelik hayatı yaşanmaz hale getirdiği tek kurum var o da CHP. Önce CHP’de yönetim kapasitesini ortaya koysun ondan sonra sokaklarla uğraşsın” diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika