ABD hapishanelerindeki insan hakları ihlallerine uluslararası örgütlerden tepki

ABD Anayasası’nın 13’üncü maddesinde yer alan ve hapisteki mahkumların zorunlu olarak çalıştırılmasına izin veren istisnai madde, uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütleri tarafından “modern köleliğin devamı” olarak nitelendirilirken, uygulama, sistematik insan hakları ihlalleri ve ırksal eşitsizlik eleştirilerini beraberinde getiriyor.

ABD Anayasası’nın 13’üncü maddesinde bulunan “Hiç kimse, suçtan hüküm giymiş olmak dışında, Amerika Birleşik Devletleri’nde veya onun yargı yetkisi altındaki herhangi bir yerde, kölelik ya da zorla çalıştırma durumunda bulunamaz” hükmünün yanı sıra “Bir suçtan mahkum edilen kişilerin cezalandırılması amacıyla zorla çalıştırılmasının yasal” olması eleştirilere yol açtı. Uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütleri, mahkumların zorla çalıştırılmasına fırsat tanıyan maddeyi, “modern köleliğin devamı” olarak nitelendiriyor. Sistematik insan hakları ihlalleri ve ırksal eşitsizlik iddialarını da beraberinde getiren bu uygulama, hazırlanan uluslararası raporlarda ciddi şekilde eleştiriliyor.

Mahkumların 0,13 ila 1,30 dolar arasında değişen saatlik ücretler aldığı belirtiliyor

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi tarafından hazırlanan 2024 tarihli “Günümüz kölelik biçimlerinin, şu anda ve geçmişte hapiste olan kişiler üzerindeki etkileri” başlıklı raporda, ABD hapishanelerindeki zorunlu çalışma uygulamasının devam etmesi eleştirilerek, çalışan mahkumların 0,13 ila 1,30 dolar arasında değişen saatlik ücretler aldığı belirtiliyor. Bazı ülkelerin çalıştırılan mahkumlara daha yüksek ücretler ödediği vurgulanan raporda, “İtalya’da yasaya göre çalışan mahkumlara, aynı işin serbest piyasadaki değerinin üçte ikisi oranında maaş verilmesi gerekmektedir. Brezilya’da çalışan mahkumlara ise ulusal asgari ücretin dörtte üçü ödenmektedir. Diğer bazı ülkeler ise belirli işler için daha yüksek ücret sağlayan veya hapis sürelerini kısaltan teşvik programları uygulamaktadır” değerlendirmesi yapıldı.

“Hiç ücret almayan mahkumlar var”

Mahkumların kazandığı düşük ücretlerden yiyecek ve konaklama gibi masraflar için kesinti yapıldığı aktarılan raporda, ABD’deki kesinti oranının “yüzde 80’e kadar çıktığı” belirtiliyor. Yaşam maliyetlerindeki artışın hapishanelerdeki mahkumlara verilen ücretlere yansımadığı vurgulanırken, “Mahkumların düşük ücret aldıkları ya da hiç ücret alamadıkları rahatsız edici vakalar da bulunmaktadır” tespiti yapılıyor.

Dünya genelindeki cezaevi ve diğer gözaltı tesislerinde meydana gelen cinsel sömürü ve istismar vakalarında da artış yaşandığı belirtilen raporda, “ABD’deki federal hapishanelerin en az üçte ikisinde 2012-2022 yılları arasında hapisteki kadınlara yönelik cinsel istismar vakalarının yaşandığı bildirilmiştir” ifadelerinin yer alması dikkat çekiyor.

“ABD hapishanelerinde yaklaşık 800 bin mahkum çalıştırılıyor”

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) ve Chicago Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 2022’de yayınladığı “Mahkum Emeği: Hapsedilmiş İşçilerin Sömürülmesi” adlı rapora göre, ABD hapishanelerinde yaklaşık 800 bin mahkum çalıştırılıyor. Bu mahkumların ürettiği mal ve hizmetlerin yıllık değeri ise 11 milyar doları buluyor. Mahkumların saatlik kazançları eyaletlere göre 13 ila 52 sent arasında değişirken, Alabama, Arkansas, Georgia, Mississippi, Texas ve Güney Carolina gibi 6 eyalette ise mahkumlar çalıştıkları için hiç ücret almıyor. Ücret alanların yüzde 70’i temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamazken, mahkumların yüzde 76’sı çalışmayı reddetmeleri durumunda hücre hapsi, hapis cezası indirimi kaybı veya aile ziyaretlerinin yasaklanması gibi cezalarla karşılaşıyor. Bu uygulama, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından “zorla çalıştırma” olarak tanımlanıyor. Mahkum emeğinin kullanıldığı sektörlerin oldukça çeşitli olduğunu ortaya koyan rapora göre; mahkumlar otoyol bakımı, tarım, gıda üretimi, hatta çağrı merkezi hizmetleri gibi alanlarda çalıştırılıyor. Bu sistemin, serbest piyasadaki işçi ücretlerini düşürdüğü ve sendikalaşmayı engellediği belirtiliyor.

“Yüzde 64’ü çalışırken güvenlik endişeleri yaşıyor”

ABD’li Hukuk ve Sosyal Politakalar Merkezi’nin (CLASP) “The Unethical Use of Captive Labor in U.S. Prisons” (ABD Hapishanelerindeki Mahkum İşçilerin Etik Olmayan Kullanımı) isimli 2024 tarihli raporunda ise, ABD hapishanelerindeki ırk eşitsizliğine dikkat çekiliyor. Siyahi Amerikalıların beyaz Amerikalılara oranla 5 kat, Latin Amerikalıların beyaz Amerikalılara oranla 1,3 kat daha fazla hapsedildiği belirtilen raporda, “Hapishanedeki bireylerin neredeyse üçte ikisi cezaevinde çalışmakta, çalışmayı reddetmek ceza ile sonuçlanmaktadır. Hapishanedeki işçilerin yüzde 64’ü çalışırken güvenlik endişeleri yaşamaktadır” tespitleri yer alıyor.

“Siyahlar Amerikan hapishanelerinde orantısız şekilde temsil ediliyor”

ABD merkezli bir sivil toplum kuruluşu olan İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) 2024 tarihli dünya raporunda ise ABD’de ırkçılığın demokrasiyi tehdit eden unsurlardan biri olduğu belirtilerek, bu durumun ABD hapishanelerindeki yansımalarına dikkat çekiliyor. ABD’nin dünyadaki en yüksek hapis cezası oranlarından birine sahip olduğu hatırlatılan raporda, “Siyah Amerikalıların hapishanelerde orantısız biçimde temsil edildiği” vurgulanıyor. – WASHINGTON

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel