AB Komisyonu beklenen önerisini yaptı: İsrail ile ticaret kesilecek mi?

Turist akini ve Trump dalgasi Japon asiri saginin yukselis hikayesi Turist akini ve Trump dalgasi Japon asiri saginin yukselis hikayesi

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Gazze bağlamında İsrail ile ilişkiler konusunda bölünmüş durumda olan üye ülkeleri somut karar vermek zorunda bırakacak bir öneri paketi açıkladı.

Paketin en dikkat çeken unsuru ticaretle ilgili.

AB Komisyonu, İsrail ile yürürlükte olan Ortaklık Anlaşması’nın ticarete ilişkin bazı maddelerinin askıya alınmasını önerdi.

Gazze’deki insan hakları ihlalleri dikkate alınarak hazırlanan öneri, İsrail’le ticari ilişkilerin seviyesinin düşürülmesi anlamına gelmesinin yanı sıra bu ülkeyle ilişkilere yaklaşımda önemli bir değişime işaret ediyor.

Öneri, AB Komisyonu’nun, 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısından bu yana İsrail’e karşı en somut ve sert hamlesi olmasıyla dikkat çekiyor.

Bununla birlikte AB ile İsrail arasında ticaretin tamamen kesilmesini öngörmüyor.

Öneri üye ülkeler tarafından kabul edilirse mevcut ticaret farklı kurallarla sürdürülecek.

Etkisi ne olabilir?

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, öneri paketinin açıklandığı basın toplantısında, amacın İsrail’i cezalandırmak değil Gazze’deki insani durumu iyileştirmek olduğunu söyledi.

Kallas, İsrail halkını cezalandırmamak ve Başbakan Benjamin Netanyahu hükümetini Gazze’deki insani sorunları ele almaya zorlamak için hedef odaklı bir yaklaşım benimsediklerini belirtti.

AB, İsrail’in en büyük ticaret ortağı.

İsrail’in, AB’nin ticaret ortakları listesindeki yeri ise 31. sıra.

Taraflar arasında 2024’teki toplam mal ticareti 42.6 milyar euro seviyesindeydi.

Askıya alma kararı, anlaşmanın ticaretle ilgili temel hükümlerini ilgilendiriyor.

Pratikte, İsrail’den yapılan ithalatın AB pazarına tercihli erişim hakkını kaybedeceği anlamına geliyor.

Bu mallara, AB’nin serbest ticaret anlaşmasının bulunmadığı diğer üçüncü ülkelere uygulanan düzeyde gümrük vergisi uygulanacak.

Bu uygulamanın İsrail’e yıllık 227 milyon Euro ek yük getireceği hesaplanıyor.

Üye ülkeler kabul edecek mi?

AB Komisyonu’nun askıya alma önerisinin hayata geçirilebilmesi için üye ülkelerin onayı gerekiyor.

AB ülkeleri arasında İsrail’le ilişkilerin geleceği konusundaki derin görüş ayrılıkları henüz aşılabilmiş değil.

Özellikle Almanya, İtalya, Çekya, Bulgaristan, Macaristan ve Avusturya’nın, İsrail’e karşı sert pozisyon alınmasını engelleyen yaklaşımları dikkat çekiyor.

Kurallar gereği, Komisyon’un ticarete ilişkin önerisinin kabulü için oybirliği değil nitelikli oy çokluğu gerekiyor.

Bir kararın nitelikli oy çokluğuyla kabul edilebilmesi için üye ülkelerin yüzde 55’inin, başka bir deyişle 27 ülkeden 15’inin onayının gerekli olmasının yanı sıra bu ülkelerin AB nüfusunun yüzde 65’ini temsil ediyor olması gerekiyor.

Bu bağlamda Almanya’nın tavrı belirleyici olacak.

Kallas, önerinin açıklandığı basın toplantısında, kamuoyunda Gazze konusunda bir değişime dikkat çekerken üye ülkelerin pozisyonlarında bir değişiklik olmadığının altını çizdi.

Oylamanın ne zaman yapılacağı henüz belirlenmedi.

Oylamada öneriye onay çıkarsa askıya alma kararı AB-İsrail Ortaklık Konseyi’ne bildirilecek.

Kararın uygulanması bildirimden 30 gün sonra başlayacak.

İsrailli iki bakana yaptırım

AB Komisyonu, Netanyahu hükümetinin iki üyesi için yaptırım uygulanmasını da önerdi.

Komisyon’un, malvarlıklarının dondurulmasını ve AB’ye seyahat yasağı getirilmesini önerdiği iki isim Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Givr.

Benzer nitelikli yaptırımlar Gazze, Batı Şeria ve üçüncü ülkelerde ikamet eden 10 Hamas yöneticisi ile şiddet yanlısı üç yerleşimci ve altı kurum için de önerildi.

AB ülkelerinin bu yaptırım önerilerini, ticari boyutun aksine, oy birliğiyle kabul etmesi gerekiyor.

İkili destek askıya alınıyor

AB Komisyonu, bu önerilerin yanı sıra ikili ilişkilere dair bazı somut kararlar da açıkladı.

Buna göre sivil topluma ve Holocaust kurbanları için Kudüs’te inşa edilen merkezi bir anıt olan Yad Vashem’e verilen destek hariç olmak üzere, İsrail’e verdiği ikili desteği şimdilik askıya alıyor.

Bu adım, 2025 – 2027 arasındaki yıllık tahsisatların yanı sıra İsrail ile devam eden kurumsal işbirliği projeleri ve AB-İsrail Bölgesel İşbirliği Aracı kapsamında finanse edilen projeleri de etkileyecek.

İsrail ile yürütülen bazı kurumsal işbirliği programlarına mali destek de dondurulacak.

Neden şimdi?

AB Komisyonu, haziranda İsrail’in AB’yle Ortaklık Anlaşması’nı insan hakları temelinde ihlal edip etmediğine ilişkin bir değerlendirme raporu hazırladı. Bu raporda ihlal tespit edildi.

Komisyon’un açıkladığı öneriler bu rapor temel alınarak hazırlandı.

Rapora göre insan hakları ihlali, İsrail’in askeri müdahalesi, insani yardımların engellenmesi, askeri operasyonların yoğunlaşması ve İsrail makamlarının Batı Şeria’nın E1 bölgesinde yerleşim planını ilerletme kararıyla Gazze’de hızla kötüleşen insani durum Komisyon açısından önerilerin açıklanmasını kaçınılmaz kıldı.

Öneriler konusunda açıklama yapan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen şu ifadeleri kullandı:

“Gazze’de her gün yaşanan korkunç olaylar durmalıdır. Acil ateşkes ilan edilmeli, tüm insani yardımlara sınırsız erişim sağlanmalı ve Hamas’ın elinde tutulan tüm rehineler serbest bırakılmalıdır. AB, insani yardımın en büyük bağışçısı ve iki devletli çözümün sarsılmaz savunucusu olmaya devam etmektedir.”

Komisyon’un adımının aralarında Fransa’nın da yer aldığı bazı ülkelerin Filistin’i tanıyacakları New York’taki Birleşmiş Milletler toplantısına az bir süre kala atılması da dikkat çekti.

Tepkiler nasıl oldu?

Brüksel’de Gelinen aşamada önerilerin tatmin edici olup olmadığı ve somut sonuç yaratıp yaratmayacağı tartışılıyor.

AB Komisyonu’nun kısıtlı bir yaklaşımı tercih ettiği değerlendirmeleri öne çıkıyor.

Ticaret Komiseri Maros Sefcovic de Brüksel’deki basın toplantısında, “Komisyon’un neden sınırlı bir yaklaşım benimsediği” sorusuyla karşı karşıya kaldı.

Sefcovic, önerilerin mevcut duruma uygun ve orantılı olduğunu belirterek, “Sadece ticaretten ve rakamlardan bahsetmiyoruz. Tartışma oldukça siyasi” dedi.

BBC