Rusya‘da İstanbul Haydarpaşa Limanı’na gelen 95 Türk tırı, limanda kahverengi kokarca böceği tespit edildiği gerekçesiyle rehin tutuldu. Tırların 4 gündür limandan çıkartılmasına izin verilmediği, şoförlerden ilaçlama için kişi başı 100 dolar istenildiği iddia edildi.
95 TÜRK TIRI, LİMANDA REHİN TUTULDU
Rusya‘nın Tuapse Limanı’ndan feribotla İstanbul Haydarpaşa Limanı’na gelen 95 Türk TIR şoförü, araçlarında “kahverengi kokarca böceği” tespit edildiği gerekçesiyle dört gündür limanda bekletiliyor. TIR şoförleri, araç başı 100 dolar ilaçlama ücreti talep edildiğini ve limanda “rehin” tutulduklarını iddia etti.
“KOKARCA BÖCEĞİ NEDENİYLE ÇIKMAMIZA İZİN VERMEDİLER”
TIR şoförlerinden Mehmet Selçuk, yaşadıkları durumu şöyle anlattı: “Şimdi biz Rusya Tozi’den geldik. Tabii orada bu böcek olan ev biraz fazla olduğu için gemiyle geldik. Böcekleri fazlaydı. Burada limana indik arabadan. Böcekler görünmeye başladı. Görününce dediler ki bize, ‘çıkış hatta arabalarımız tek tek mühürlendi’. Her şeyimiz onaylandı, çıkış vermediler bize. Araçlar ilaçlanacak muhabbeti oldu. Tamam dedik.
“İLAÇLANAN YERDE YATMAK ZORUNDA KALDIK”
Karantinaya aldılar, daha doğrusu bizi buraya aldılar. Bir iki gün bekledik. İlaçladılar, hatta kabinin içerisini de ilaçladılar. Biz de o yatağın içerisinde yattık o ilaçlanan yerde. Yani affedersin de biz o böceklerin yerine de bizi koydular. Hiç kimse bize olumlu bir şey söylemedi. Boğdu bizi, astımı olanları boğdu. Asıl mevzu bu; işte bizi götüren gemiyi ilaçladılar. Apar topar, dün akşam gemiyi yüklediler, gönderdiler.
“BURADA HER KALDIĞIMDA PARK PARASI YAZIYOR”
Onu gönderdiler, biz hala buradayız. 95 tane tırız burada. Tutmuşlar bizden yüzer dolar, araba başı ilaç parası istiyorlar. ya ilaç parasını benden niye alıyorsun? Devletimin burada sağlık örgütleri var. Ondan sonra, benim evrakımda hiçbir problem yok. Burada 5 gün kaldım ve benim burada her kaldığımda park parası yazıyor. Bir, araba başı 100 dolar. Zaten bizim parkla işimiz yok. Beni buradan göndermiş olsaydın, ben zaten gidecektim. Evrakımda sorun yok. İşte bakacağız bugün ne diyecekler bize…”
KAHVERENGİ KOKARCA BÖCEĞİ NEDİR?
Kahverengi kokarca böceği ($\textit{Halyomorpha halys}$), anavatanı Uzak Doğu (Çin, Japonya ve Kore) olan ve küresel ticaret yoluyla birçok ülkeye yayılarak ciddi bir tarım zararlısı haline gelmiş istilacı bir türdür. Vücut yapısı kalkana benzer, yaklaşık 12-17 mm boyutlarında ve kahverengimsi-gri, benekli ve alacalı bir görünüme sahiptir. Antenlerindeki açık renkli çizgiler, onu benzer türlerden ayıran önemli bir özelliğidir.
Bu böcek, özellikle rahatsız edildiğinde veya ezildiğinde yaydığı keskin, güçlü ve nahoş koku nedeniyle halk arasında “kokarca böceği” ya da “osuruk böceği” olarak anılmaktadır. Bu koku, böceğin yırtıcılara karşı kullandığı bir savunma mekanizmasıdır.
Kahverengi kokarca, polifag (çok yiyen) bir tür olup fındık, elma, armut, şeftali, mısır, domates ve biber dahil olmak üzere yaklaşık 300 farklı bitki türünde zarar yapma potansiyeline sahiptir. Sokucu-emici ağız yapısıyla bitkilerin özsuyunu emerek beslenir; bu durum meyvelerde başlangıçta küçük nekrotik alanlar oluşturur ve asıl zararı meyvelerin olgunlaşma aşamasında vererek ürünlerin şekilsizleşmesine, lekelenmesine ve pazar değerinin düşmesine neden olur. Bu özelliği, özellikle Türkiye’nin stratejik ürünü olan fındıkta büyük ekonomik kayıplara yol açabilmektedir.
TÜRKİYE’DE HIZLA YAYILIYOR
İnsan sağlığına doğrudan zehirli bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak yaz mevsimi sonunda hava sıcaklıkları düşmeye başladığında, kışı geçirmek için evler, depolar ve korunaklı kapalı alanlara toplu halde girme eğilimi gösterir. Bu durum, yaydığı kötü koku ve evdeki varlığı nedeniyle insanlar için ciddi bir fiziki rahatsızlık kaynağı oluşturmaktadır. Türkiye’de ilk kez 2017 yılında tespit edilen bu zararlı, özellikle son aylarda Karadeniz Bölgesi’nden başlayarak yayılımını sürdürmektedir.